Bunları yapmadan İstanbul’dan ayrılmayın

Sefa
Bunları yapmadan İstanbul’dan ayrılmayın

Gezilecek yerler

Burası Neresi? İstanbul’u simgeleyen en önemli ve en değerli yapılardan biri olan Ayasofya, yıllara meydan okuyan mimarisi ve tarihi önemiyle mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer. Uzun yıllardır müze işleviyle, her yıl yerli ve yabancı milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen Ayasofya, 24 Temmuz 2020 itibariyle, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın girişimiyle müze statüsünden alınarak camiye dönüştürülmüştür. Tüm ülkede büyük bir sevinçle karşılanan bu haber sonrası, milyonlar bu muazzam yapıyı görmek için Ayasofya’ya akın etmiştir. Neden Gitmeliyim? Resmi adı Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi olan yapı, ilk olarak, 532-537 yılları arasında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından bir bazilika, katedral olarak İstanbul’un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiştir. 1453 yılında İstanbul’un fethedilmesinden sonra Fatih Sultan Mehmet Han tarafından camiye dönüştürülen Ayasofya’nın yapısı bozulmamış ve hatta azami titizlikle korunmuştur. Yapı içerisinde bulunan insan figürü içeren mozaikler tahrip edilmemiş; içermeyenler ise olduğu gibi bırakılmıştır. Lakin cami içerisinde bu tip figürler eşliğinde ibadet edilemeyeceği için mozaikler ince bir sıvayla kaplanmış ve bu sayede yüzyıllarca doğal ve yapay tahribattan korunmuştur. 1934 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile müzeye dönüştürülen Ayasofya, o dönem tadilata alınmış ve mozaikler sıva altından çıkarılıp tekrar gün yüzüne çıkarılmıştır. Ayasofya son olarak 2020 Temmuzunda cami statüsüne alınmıştır. Cami içindeki mozaikler günümüzde de büyük bir titizlikle korunmaya devam ediyor. Başka dinlere mensup insanlar tarafından da ziyaret edilebilen Ayasofya’yı sizler de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Velhasıl İstanbul’da yapılacak şeyler nelerdir diye merak edenlere, ilk cevabımız ‘‘Ayasofya’yı ziyaret etmek!’’ olacaktır. Üstelik bu kez giriş ücreti vermenize gerek yok!
1014 yerel halk öneriyor
Hagia Sophia
No:1 Ayasofya Meydanı
1014 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’u simgeleyen en önemli ve en değerli yapılardan biri olan Ayasofya, yıllara meydan okuyan mimarisi ve tarihi önemiyle mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer. Uzun yıllardır müze işleviyle, her yıl yerli ve yabancı milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen Ayasofya, 24 Temmuz 2020 itibariyle, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın girişimiyle müze statüsünden alınarak camiye dönüştürülmüştür. Tüm ülkede büyük bir sevinçle karşılanan bu haber sonrası, milyonlar bu muazzam yapıyı görmek için Ayasofya’ya akın etmiştir. Neden Gitmeliyim? Resmi adı Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi olan yapı, ilk olarak, 532-537 yılları arasında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından bir bazilika, katedral olarak İstanbul’un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiştir. 1453 yılında İstanbul’un fethedilmesinden sonra Fatih Sultan Mehmet Han tarafından camiye dönüştürülen Ayasofya’nın yapısı bozulmamış ve hatta azami titizlikle korunmuştur. Yapı içerisinde bulunan insan figürü içeren mozaikler tahrip edilmemiş; içermeyenler ise olduğu gibi bırakılmıştır. Lakin cami içerisinde bu tip figürler eşliğinde ibadet edilemeyeceği için mozaikler ince bir sıvayla kaplanmış ve bu sayede yüzyıllarca doğal ve yapay tahribattan korunmuştur. 1934 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile müzeye dönüştürülen Ayasofya, o dönem tadilata alınmış ve mozaikler sıva altından çıkarılıp tekrar gün yüzüne çıkarılmıştır. Ayasofya son olarak 2020 Temmuzunda cami statüsüne alınmıştır. Cami içindeki mozaikler günümüzde de büyük bir titizlikle korunmaya devam ediyor. Başka dinlere mensup insanlar tarafından da ziyaret edilebilen Ayasofya’yı sizler de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Velhasıl İstanbul’da yapılacak şeyler nelerdir diye merak edenlere, ilk cevabımız ‘‘Ayasofya’yı ziyaret etmek!’’ olacaktır. Üstelik bu kez giriş ücreti vermenize gerek yok!
Burası Neresi? İstanbul’un tarih kokan semtlerinden bir diğeri de tarihi konakları ve nostaljik sokaklarıyla Balat… İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı bir semt olan Balat, Haliç kıyısında, Ayvansaray ile Fener arasında yer alıyor. Surlardaki Blaherna Sarayı’na yakınlığından dolayı Rumca saray anlamına gelen ‘Palation’ kelimesinden gelen Balat adıyla anılan semt, eskiden İspanya’dan gelen Yahudilerin yaşadığı meşhur bir Yahudi Mahallesi olarak biliniyordu. Lakin yüzyıllarca yalnızca Yahudilerin değil; Müslüman ve Hristiyan halkın da iç içe yaşadığı Balat, bu zenginliğini mimari dokusuna yansıtmayı da başarmıştır. Neden Gitmeliyim? Tarihi sokakları ve cumbalı evleriyle gören herkesi kendisine hayran bırakan Balat, eski İstanbul diye tabir edilen bölgede, şehir surlarının içindeki konumuyla UNESCO Dünya Kültür Mirası kapsamında korunan bir semttir. Günümüzde şehir içinde oldukça meşhur bir gezi noktası olan bu nostaljik semtte, konsept kafelerden, salaş restoranlara, meyhanelerden, mütevazı butiklere kadar vakit geçirebilecek pek çok etkinlik noktası bulunuyor. Özellikle meyhaneleriyle de ünlü olan Balat, meşhur Agora Meyhanesi’ne ev sahipliği yapıyor. Agora Meyhanesi tüm İstanbul’da oldukça meşhur bir müessese olarak birçok müdavime sahip! Bunun yanı sıra Balat’ta; Cibali Tütün Fabrikası, Balat Ahrida Sinagogu, Cibali Şerefiye Sokak, Orhan Kemal Evi, Gül Camii, Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi, Fener Rum Patrikhanesi, Cibali Ayakapı Hamamı, Aya Yorgi Kilisesi ve Yıldırım Caddesi gibi görülmesi geren yerler bulunuyor.
256 yerel halk öneriyor
Balat
256 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’un tarih kokan semtlerinden bir diğeri de tarihi konakları ve nostaljik sokaklarıyla Balat… İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı bir semt olan Balat, Haliç kıyısında, Ayvansaray ile Fener arasında yer alıyor. Surlardaki Blaherna Sarayı’na yakınlığından dolayı Rumca saray anlamına gelen ‘Palation’ kelimesinden gelen Balat adıyla anılan semt, eskiden İspanya’dan gelen Yahudilerin yaşadığı meşhur bir Yahudi Mahallesi olarak biliniyordu. Lakin yüzyıllarca yalnızca Yahudilerin değil; Müslüman ve Hristiyan halkın da iç içe yaşadığı Balat, bu zenginliğini mimari dokusuna yansıtmayı da başarmıştır. Neden Gitmeliyim? Tarihi sokakları ve cumbalı evleriyle gören herkesi kendisine hayran bırakan Balat, eski İstanbul diye tabir edilen bölgede, şehir surlarının içindeki konumuyla UNESCO Dünya Kültür Mirası kapsamında korunan bir semttir. Günümüzde şehir içinde oldukça meşhur bir gezi noktası olan bu nostaljik semtte, konsept kafelerden, salaş restoranlara, meyhanelerden, mütevazı butiklere kadar vakit geçirebilecek pek çok etkinlik noktası bulunuyor. Özellikle meyhaneleriyle de ünlü olan Balat, meşhur Agora Meyhanesi’ne ev sahipliği yapıyor. Agora Meyhanesi tüm İstanbul’da oldukça meşhur bir müessese olarak birçok müdavime sahip! Bunun yanı sıra Balat’ta; Cibali Tütün Fabrikası, Balat Ahrida Sinagogu, Cibali Şerefiye Sokak, Orhan Kemal Evi, Gül Camii, Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi, Fener Rum Patrikhanesi, Cibali Ayakapı Hamamı, Aya Yorgi Kilisesi ve Yıldırım Caddesi gibi görülmesi geren yerler bulunuyor.
Bahar geldi, adalara gitmenin tam vakti! Bisikletin varsa koy adalar vapuruna, yoksa gittiğinde kirala. Büyükada ve Heybeliada, uzun bisiklet sürüşleri için en keyiflisi.
171 yerel halk öneriyor
Büyükada
171 yerel halk öneriyor
Bahar geldi, adalara gitmenin tam vakti! Bisikletin varsa koy adalar vapuruna, yoksa gittiğinde kirala. Büyükada ve Heybeliada, uzun bisiklet sürüşleri için en keyiflisi.
Burası Neresi? Çırağan Sarayı, Beşiktaş ilçesinde, Ortaköy ile Beşiktaş arasındaki Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi bir saraydır. 18. yüzyılda Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır saraylar ve bahçeler ile birlikte Lale Devri diye bilinen ‘Çiçek ve Müzik Aşkı’ döneminin en önemli simgelerinden biri olan Çırağan Sarayı, 17. yüzyılda “Kazancıoğlu Bahçeleri” diye biliniyordu. Yalı ilk olarak III. Ahmed’in buradaki mülkünü gözde Vezir-i Azam’ı İbrahim Paşa’ya hediye etmesi ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan (III. Ahmed’in kızı) için inşa ettirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Sonrasında burada Çırağan Şenlikleri denilen meş’ale şenliklerini düzenlemelerinden dolayı saray, Farsçada ışık anlamına gelen ‘Çırağan’ ismiyle anılmaya başlanmıştır. Neden Gitmeliyim? 1987 yılında otel olarak kullanılmak amacıyla restorasyonuna başlanmış, uzun süren tasarım ve tadilat çalışmaları sonrasında 1990 yılında “Çırağan Sarayı Oteli”; 1992 yılında ise Tarihi Saray açıldı. Saray’da bundan sonra yapılan restorasyon 20 Nisan 2006’da bitirildi ve Saray süitleri tamamen yenilendi. Günümüzde sarayda düğün, nişan ve mezuniyet törenleri gibi büyük çaplı organizasyonlar düzenleniyor. Saray içerisinde restoran, bar, otel, masaj ve spa salonları gibi alanlar bulunuyor. Velhasıl Çırağan Sarayı görkemli mimarisi fotoğraflarınız için muhteşem bir fon olacak!
25 yerel halk öneriyor
Çırağan Sarayı
No:84 Çırağan Cd.
25 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? Çırağan Sarayı, Beşiktaş ilçesinde, Ortaköy ile Beşiktaş arasındaki Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi bir saraydır. 18. yüzyılda Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır saraylar ve bahçeler ile birlikte Lale Devri diye bilinen ‘Çiçek ve Müzik Aşkı’ döneminin en önemli simgelerinden biri olan Çırağan Sarayı, 17. yüzyılda “Kazancıoğlu Bahçeleri” diye biliniyordu. Yalı ilk olarak III. Ahmed’in buradaki mülkünü gözde Vezir-i Azam’ı İbrahim Paşa’ya hediye etmesi ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan (III. Ahmed’in kızı) için inşa ettirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Sonrasında burada Çırağan Şenlikleri denilen meş’ale şenliklerini düzenlemelerinden dolayı saray, Farsçada ışık anlamına gelen ‘Çırağan’ ismiyle anılmaya başlanmıştır. Neden Gitmeliyim? 1987 yılında otel olarak kullanılmak amacıyla restorasyonuna başlanmış, uzun süren tasarım ve tadilat çalışmaları sonrasında 1990 yılında “Çırağan Sarayı Oteli”; 1992 yılında ise Tarihi Saray açıldı. Saray’da bundan sonra yapılan restorasyon 20 Nisan 2006’da bitirildi ve Saray süitleri tamamen yenilendi. Günümüzde sarayda düğün, nişan ve mezuniyet törenleri gibi büyük çaplı organizasyonlar düzenleniyor. Saray içerisinde restoran, bar, otel, masaj ve spa salonları gibi alanlar bulunuyor. Velhasıl Çırağan Sarayı görkemli mimarisi fotoğraflarınız için muhteşem bir fon olacak!
Çukurcuma, Beyoğlu‘nun en kendine has semtlerinden biri. Nobel ödüllü Orhan Pamuk‘un Masumiyet Müzesi‘ne de ev sahipliği yapan semt, aslında en çok antika dükkanları ile meşhur. Çukurcuma Caddesi boyunca sıralanmış olan Çukurcuma antikacılarını gezmek ve bütçenizin yettiği kadar alışveriş yapmak oldukça keyiflidir. Şayet fotoğraf çekmeye meraklı biriyseniz, burada harika hatıralar edineceğinize şüphe yok. Çukurcuma ve komşu semti Cihangir; İstanbul’da yürüyüşe çıkmak için en güzel semtlerden. Ayrıca eğlenerek yorgunluğunuzu atmak için, günü Cezayir Sokağı‘nda noktalayabilirsiniz.
22 yerel halk öneriyor
Çukurcuma
22 yerel halk öneriyor
Çukurcuma, Beyoğlu‘nun en kendine has semtlerinden biri. Nobel ödüllü Orhan Pamuk‘un Masumiyet Müzesi‘ne de ev sahipliği yapan semt, aslında en çok antika dükkanları ile meşhur. Çukurcuma Caddesi boyunca sıralanmış olan Çukurcuma antikacılarını gezmek ve bütçenizin yettiği kadar alışveriş yapmak oldukça keyiflidir. Şayet fotoğraf çekmeye meraklı biriyseniz, burada harika hatıralar edineceğinize şüphe yok. Çukurcuma ve komşu semti Cihangir; İstanbul’da yürüyüşe çıkmak için en güzel semtlerden. Ayrıca eğlenerek yorgunluğunuzu atmak için, günü Cezayir Sokağı‘nda noktalayabilirsiniz.
Eski bir Türk filmi sahnesini canlandırmak isteyebilir ya da çok hayvansever olabilirsin. Niyet ne olursa olsun her türlü keyif alınacak bir aktivitedir martılara vapurdan simit atmak. Vapurun balkon kenarında kendine güzel bir yer ayarla. Diğer elinde de fotoğraf makinan hazır olsun ki güzel bir fotoğraf yakalarsan hemen paylaşabilesin.
Beshiktash Eskele
Eski bir Türk filmi sahnesini canlandırmak isteyebilir ya da çok hayvansever olabilirsin. Niyet ne olursa olsun her türlü keyif alınacak bir aktivitedir martılara vapurdan simit atmak. Vapurun balkon kenarında kendine güzel bir yer ayarla. Diğer elinde de fotoğraf makinan hazır olsun ki güzel bir fotoğraf yakalarsan hemen paylaşabilesin.
Burası Neresi? 1994’te Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar tarafından hizmete açılmış olan Beşiktaş Kültür Merkezi, adından da anlaşılacağı üzere Avrupa Yakası’nda, Beşiktaş’ın göbeğinde yer alıyor. Bugüne kadar sayısız gösteri ve konsere ev sahipliği yapmış olan ve kısaca BKM olarak adlandırılan merkez, Bir Demet Tiyatro gibi ekran klasiklerinin doğduğu yer olarak tüm şehirde ve hatta ülkede oldukça meşhur! Neden Gitmeliyim? Çok Güzel Hareketler Bunlar, Komedi Dükkanı, Arkadaşım Hoş Geldin, Tolgshow ve Güldür Güldür Show gibi ekranlarda yüz binlerce seyirci tarafından takip edilen gösterileri yerinde izlemek isterseniz Beşiktaş Kültür Merkezi’ne gitmelisiniz. Zira BKM, bu gibi daha pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Gitmeden evvel tabi ki bilet almanız gerekiyor. biletinizi internet üzerinden satın almak için Biletix web sitesini takip edebilirsiniz. Beşiktaş Kültür Merkezi aynı anda çok sayıda tiyatro oyununa, konserlere, stand-up gösterilerine ve bunların yanı sıra özel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
14 yerel halk öneriyor
Besiktas Cultural Center
85 Hasfırın Cd.
14 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? 1994’te Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar tarafından hizmete açılmış olan Beşiktaş Kültür Merkezi, adından da anlaşılacağı üzere Avrupa Yakası’nda, Beşiktaş’ın göbeğinde yer alıyor. Bugüne kadar sayısız gösteri ve konsere ev sahipliği yapmış olan ve kısaca BKM olarak adlandırılan merkez, Bir Demet Tiyatro gibi ekran klasiklerinin doğduğu yer olarak tüm şehirde ve hatta ülkede oldukça meşhur! Neden Gitmeliyim? Çok Güzel Hareketler Bunlar, Komedi Dükkanı, Arkadaşım Hoş Geldin, Tolgshow ve Güldür Güldür Show gibi ekranlarda yüz binlerce seyirci tarafından takip edilen gösterileri yerinde izlemek isterseniz Beşiktaş Kültür Merkezi’ne gitmelisiniz. Zira BKM, bu gibi daha pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Gitmeden evvel tabi ki bilet almanız gerekiyor. biletinizi internet üzerinden satın almak için Biletix web sitesini takip edebilirsiniz. Beşiktaş Kültür Merkezi aynı anda çok sayıda tiyatro oyununa, konserlere, stand-up gösterilerine ve bunların yanı sıra özel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde II. Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliyedir. Külliye içinde 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane (konukevi) imaret (aşevi), kütüphane ve hamam bulunmaktadır. Şehrin yedi tepesinden birinde inşa edilmiştir. Cami 1766 depreminde yıkıldıktan sonra onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır.
16 yerel halk öneriyor
Mohamed Mahmoud
No:6 Hattat Nafiz Caddesi
16 yerel halk öneriyor
Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde II. Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliyedir. Külliye içinde 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane (konukevi) imaret (aşevi), kütüphane ve hamam bulunmaktadır. Şehrin yedi tepesinden birinde inşa edilmiştir. Cami 1766 depreminde yıkıldıktan sonra onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır.
Burası Neresi? Boğazın tadını çıkarıp keyfini çıkarabileceğiniz, martılara simit atıp, harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz vapur seferine mutlaka katılmalı, bu şahane deneyimi yaşamalısınız. Kaçırmayın! Kadıköy ile Beşiktaş arası vapurlarla yolculuk süresi ortalama 20 dakika sürmektedir. Vapur seferleri her on dakikada bir düzenlenmekte olup; ilk vapur 06.45, son vapur ise 23.00 sularında hareket etmektedir. Üsküdar – Eminönü arası düzenlenen vapur seferlerine binmek İstanbul’da yapılacak şeyler arasında başta geliyor. Boğazın tadını çıkarıp, keyfini sürebileceğiniz; martılara simit atıp, harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz ve tabi ki Kız Kulesi’nin eşsiz manzarasını seyredebileceğiniz Üsküdar – Eminönü arası vapur seferlerine mutlaka katılmalı, bu harika yolculuğu mutlaka deneyimlerinizin arasına eklemelisiniz. Üsküdar ile Eminönü arası vapur yolculuğu 15 ile 20 dakika arasında sürüyor.
Kadıköy İskelesi 2 Eminönü - Kadıköy
Burası Neresi? Boğazın tadını çıkarıp keyfini çıkarabileceğiniz, martılara simit atıp, harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz vapur seferine mutlaka katılmalı, bu şahane deneyimi yaşamalısınız. Kaçırmayın! Kadıköy ile Beşiktaş arası vapurlarla yolculuk süresi ortalama 20 dakika sürmektedir. Vapur seferleri her on dakikada bir düzenlenmekte olup; ilk vapur 06.45, son vapur ise 23.00 sularında hareket etmektedir. Üsküdar – Eminönü arası düzenlenen vapur seferlerine binmek İstanbul’da yapılacak şeyler arasında başta geliyor. Boğazın tadını çıkarıp, keyfini sürebileceğiniz; martılara simit atıp, harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz ve tabi ki Kız Kulesi’nin eşsiz manzarasını seyredebileceğiniz Üsküdar – Eminönü arası vapur seferlerine mutlaka katılmalı, bu harika yolculuğu mutlaka deneyimlerinizin arasına eklemelisiniz. Üsküdar ile Eminönü arası vapur yolculuğu 15 ile 20 dakika arasında sürüyor.
Burası Neresi? İstanbul’un gözde semtlerinden biri olan Karaköy, tarih kokan atmosferiyle mükemmel fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir güzelliğe sahip! Zira Karaköy sokaklarında birbirinden eşsiz mekanları fon olarak kullanabilirsiniz Neden Gitmeliyim? Bunun için Karaköy sokaklarından Kılıçali Paşa Mescidi Sokak, Barlar Sokağı, Yuva Sokak, Mumhane Caddesi, Fransız Geçidi, Hoca Tahsin Caddesi, meşhur ”Sorry, not sorry” duvar yazısının eski bir minibüsün üzerine yazılı olduğu Murakıp Sokak ve şemsiyelerle donatılmış Morjo gibi Karaköy’ün popüler cadde ve sokaklarını tercih edebilirsiniz
252 yerel halk öneriyor
Karaköy
252 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’un gözde semtlerinden biri olan Karaköy, tarih kokan atmosferiyle mükemmel fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir güzelliğe sahip! Zira Karaköy sokaklarında birbirinden eşsiz mekanları fon olarak kullanabilirsiniz Neden Gitmeliyim? Bunun için Karaköy sokaklarından Kılıçali Paşa Mescidi Sokak, Barlar Sokağı, Yuva Sokak, Mumhane Caddesi, Fransız Geçidi, Hoca Tahsin Caddesi, meşhur ”Sorry, not sorry” duvar yazısının eski bir minibüsün üzerine yazılı olduğu Murakıp Sokak ve şemsiyelerle donatılmış Morjo gibi Karaköy’ün popüler cadde ve sokaklarını tercih edebilirsiniz
Burası Neresi? İstanbul’un simgesel yapılarından biri olan Galata Kulesi, Avrupa yakasında yapılacak şeyler denildiğinde akla ilk gelen etkinliklerin başında geliyor. 528 yılında inşa edilen Galata Kulesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Bereketzade mevkiinde yer alıyor. 62 metre yüksekliğiyle, İstanbul Boğazı’nı ve Haliç’i 360 derecelik açıyla panoramik olarak görebilen kule, 2013 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi içerisinde yer alıyor. Galata’nın ilk olarak Bizans İmparatoru Anastasius tarafından, fener kulesi olarak inşa ettirilmiştir. Sonrasında Latin Haçlılar tarafından yıkılan kule, 1348 yılında Cenevizlilerin uğraşlarıyla yığma taş kullanarak görkemli bir kule şeklinde yeniden inşa edilmiş; Galata surlarıyla birleştirilmiştir. Yapılan bu kuleye Cenevizliler tarafından İsa’nın Kulesi (Tower of Christ) adı verilmiştir. Hemen her yüzyılda restore edilerek onarılan Galata Kulesi, İstanbul’un fethinden sonra Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1494 – 1566 yılları arasında kule; 16. yüzyıla kadar hapishane; 18. yüzyıla kadar Osmanlı Askeri Bandosu binası; 19. yüzyıla kadar ise rasathane ve yangın gözleme kulesi olarak kullanılmıştır. Galata Kulesi, 1638 tarihinde Hezarfen Ahmet Çelebi’nin meşhur uçma denemesini gerçekleştirdiği yer olarak büyük bir yankı uyandırmıştır. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde anlatıldığına göre Hezarfen Ahmet Çelebi, kendi yaptığı kanatlarla Galata Kulesi’nden Üsküdar sahiline başarılı bir şekilde uçmayı başarmıştır. Derler ki; Galata Kulesi’ne kiminle çıkarsan onunla evlenirsin! Yıllardır Galata Kulesi’yle ilgili bu gibi pek çok efsane anlatılagelir. Bir Efsane! Efsanelerden en meşhuru ve en bilineni Kız Kulesi ile Galata arasında geçen bir hikayedir. Hikaye bu ya, Kız Kulesi ve Galata ilk görüşte birbirlerine aşık olmuş. Ancak arada Boğaz’ın olması, ikisinin bir araya gelmesini imkansız hale getirmiş. Dolayısıyla zarif Kız Kulesi ile kudretli Galata, hislerinin karşılıklı olup olmadığını bir türlü anlayamamış. Bu iki aşığın derdine derman olabilecek tek kişi Hezarfen Ahmet Çelebi’ymiş. Galata Kulesi, Avrupa Yakası’ndan Anadolu’ya doğru süzülmek için üzerine çıktığı sırada Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kulağına aşkının adını fısıldamış ve yazdığı şiirleri ona ulaştırmasını istemiş. Hezarfen de bu isteğe kayıtsız kalamamış ve havada süzülürken mektupları Kız Kulesi’ne doğru bırakmış. Sevgisinin karşılıksız olmadığını anlayan Kız Kulesi, mektupları aldıktan sonra giderek daha da güzelleşmeye başlayınca Galata da aşkının tek taraflı olmadığına karar vermiş. O gün bugündür bu iki görkemli yapı aşklarını uzaktan uzağa yaşamaya devam etmiş.
9 yerel halk öneriyor
Galata Kulesi Müzesi
Galata Kulesi Sokak
9 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’un simgesel yapılarından biri olan Galata Kulesi, Avrupa yakasında yapılacak şeyler denildiğinde akla ilk gelen etkinliklerin başında geliyor. 528 yılında inşa edilen Galata Kulesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, Bereketzade mevkiinde yer alıyor. 62 metre yüksekliğiyle, İstanbul Boğazı’nı ve Haliç’i 360 derecelik açıyla panoramik olarak görebilen kule, 2013 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi içerisinde yer alıyor. Galata’nın ilk olarak Bizans İmparatoru Anastasius tarafından, fener kulesi olarak inşa ettirilmiştir. Sonrasında Latin Haçlılar tarafından yıkılan kule, 1348 yılında Cenevizlilerin uğraşlarıyla yığma taş kullanarak görkemli bir kule şeklinde yeniden inşa edilmiş; Galata surlarıyla birleştirilmiştir. Yapılan bu kuleye Cenevizliler tarafından İsa’nın Kulesi (Tower of Christ) adı verilmiştir. Hemen her yüzyılda restore edilerek onarılan Galata Kulesi, İstanbul’un fethinden sonra Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1494 – 1566 yılları arasında kule; 16. yüzyıla kadar hapishane; 18. yüzyıla kadar Osmanlı Askeri Bandosu binası; 19. yüzyıla kadar ise rasathane ve yangın gözleme kulesi olarak kullanılmıştır. Galata Kulesi, 1638 tarihinde Hezarfen Ahmet Çelebi’nin meşhur uçma denemesini gerçekleştirdiği yer olarak büyük bir yankı uyandırmıştır. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde anlatıldığına göre Hezarfen Ahmet Çelebi, kendi yaptığı kanatlarla Galata Kulesi’nden Üsküdar sahiline başarılı bir şekilde uçmayı başarmıştır. Derler ki; Galata Kulesi’ne kiminle çıkarsan onunla evlenirsin! Yıllardır Galata Kulesi’yle ilgili bu gibi pek çok efsane anlatılagelir. Bir Efsane! Efsanelerden en meşhuru ve en bilineni Kız Kulesi ile Galata arasında geçen bir hikayedir. Hikaye bu ya, Kız Kulesi ve Galata ilk görüşte birbirlerine aşık olmuş. Ancak arada Boğaz’ın olması, ikisinin bir araya gelmesini imkansız hale getirmiş. Dolayısıyla zarif Kız Kulesi ile kudretli Galata, hislerinin karşılıklı olup olmadığını bir türlü anlayamamış. Bu iki aşığın derdine derman olabilecek tek kişi Hezarfen Ahmet Çelebi’ymiş. Galata Kulesi, Avrupa Yakası’ndan Anadolu’ya doğru süzülmek için üzerine çıktığı sırada Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kulağına aşkının adını fısıldamış ve yazdığı şiirleri ona ulaştırmasını istemiş. Hezarfen de bu isteğe kayıtsız kalamamış ve havada süzülürken mektupları Kız Kulesi’ne doğru bırakmış. Sevgisinin karşılıksız olmadığını anlayan Kız Kulesi, mektupları aldıktan sonra giderek daha da güzelleşmeye başlayınca Galata da aşkının tek taraflı olmadığına karar vermiş. O gün bugündür bu iki görkemli yapı aşklarını uzaktan uzağa yaşamaya devam etmiş.
Burası Neresi? İstanbul’un en gözde yapılarından biri de tabi ki Kız Kulesi… Her yıl, yerli ve yabancı milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen Kız Kulesi, Türkiye’nin de en önemli tarihi yapılarının başında geliyor. Kız Kulesi özellikle İstanbul’u simgelemesi açısından önem arz ediyor. Üsküdar ilçesinde, Salacak’ın 150-200 metre açıklarında konumlanan Kız Kulesi’nin ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, M.Ö. 341 yıllarında yapıldığı tahmin ediliyor. Eskiden Damalis ve Leandros gibi adlarla anılan Kız Kulesi, Bizans Dönemi’nde “küçük kale” anlamına gelen Arcla adıyla da anılmıştır. Damalis’in dönemin Atina kralı Kharis’in karısının ismi olduğu ve kendisinin ölünce Kız Kulesi kıyılarına gömüldüğü söyleniyor. Yıl içerisinde çeşitli süreçlerden geçip yenilenen kimi zaman yeniden inşa edilen Kız Kulesi, ticari gemilerden vergi toplama, savunma, fener, 1830’daki kolera salgınında karantina hastanesi ve radyo istasyonu gibi pek çok farklı işlevde kullanılmıştır.
325 yerel halk öneriyor
Kız Kulesi
Salacak Mevkii
325 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’un en gözde yapılarından biri de tabi ki Kız Kulesi… Her yıl, yerli ve yabancı milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen Kız Kulesi, Türkiye’nin de en önemli tarihi yapılarının başında geliyor. Kız Kulesi özellikle İstanbul’u simgelemesi açısından önem arz ediyor. Üsküdar ilçesinde, Salacak’ın 150-200 metre açıklarında konumlanan Kız Kulesi’nin ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, M.Ö. 341 yıllarında yapıldığı tahmin ediliyor. Eskiden Damalis ve Leandros gibi adlarla anılan Kız Kulesi, Bizans Dönemi’nde “küçük kale” anlamına gelen Arcla adıyla da anılmıştır. Damalis’in dönemin Atina kralı Kharis’in karısının ismi olduğu ve kendisinin ölünce Kız Kulesi kıyılarına gömüldüğü söyleniyor. Yıl içerisinde çeşitli süreçlerden geçip yenilenen kimi zaman yeniden inşa edilen Kız Kulesi, ticari gemilerden vergi toplama, savunma, fener, 1830’daki kolera salgınında karantina hastanesi ve radyo istasyonu gibi pek çok farklı işlevde kullanılmıştır.
Burası Neresi? İstanbul Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 2005 tarihinde Türk Edebiyatı dünyasının önde gelen şairlerinden biri olan Sunay Akın tarafından kurulmuştur. Müze, İstanbul Anadolu Yakası’nda Kadıköy ilçesi, Göztepe mevkiinde yer almaktadır. Birbirinden farklı ve ilginç oyuncakların oluşturduğu zengin bir koleksiyonun sergilendiği İstanbul Oyuncak Müzesi’ni kesinlikle ziyaret edin ve İstanbul’da yapılacak şeyler arasına mutlaka ekleyin! Neden Gitmeliyim? 1700’lü yıllardan başlayıp günümüzün oyuncaklarına kadar birbirinden farklı bir dizi oyuncağın sergilendiği müze, bizzat Sunay Akın tarafından 20 yıl boyunca 40’tan fazla ülkeden satın alınan oyuncaklara yer veriliyor. Kadıköy’de Beş katlı tarihi bir konakta hizmet veren müze 7’den 70’e herkese hitap etmeyi başarıyor. Çünkü müzede yetişkinler de kendi çocukluğunuza dair pek çok oyuncağı bir arada görebiliyor. Türkiye’nin oyuncak müzesi olma ayrıcalığına sahip olan İstanbul Oyuncak Müzesi’nin, günümüzde Gaziantep ve Antalya’da da şubesi bulunuyor.
56 yerel halk öneriyor
İstanbul Oyuncak Müzesi
No:15 Dr. Zeki Zeren Sk
56 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul Oyuncak Müzesi, 23 Nisan 2005 tarihinde Türk Edebiyatı dünyasının önde gelen şairlerinden biri olan Sunay Akın tarafından kurulmuştur. Müze, İstanbul Anadolu Yakası’nda Kadıköy ilçesi, Göztepe mevkiinde yer almaktadır. Birbirinden farklı ve ilginç oyuncakların oluşturduğu zengin bir koleksiyonun sergilendiği İstanbul Oyuncak Müzesi’ni kesinlikle ziyaret edin ve İstanbul’da yapılacak şeyler arasına mutlaka ekleyin! Neden Gitmeliyim? 1700’lü yıllardan başlayıp günümüzün oyuncaklarına kadar birbirinden farklı bir dizi oyuncağın sergilendiği müze, bizzat Sunay Akın tarafından 20 yıl boyunca 40’tan fazla ülkeden satın alınan oyuncaklara yer veriliyor. Kadıköy’de Beş katlı tarihi bir konakta hizmet veren müze 7’den 70’e herkese hitap etmeyi başarıyor. Çünkü müzede yetişkinler de kendi çocukluğunuza dair pek çok oyuncağı bir arada görebiliyor. Türkiye’nin oyuncak müzesi olma ayrıcalığına sahip olan İstanbul Oyuncak Müzesi’nin, günümüzde Gaziantep ve Antalya’da da şubesi bulunuyor.
Burası Neresi? İstanbul’un ve hatta Türkiye’nin en ünlü caddesi olan İstiklal, Beyoğlu ilçesinde, Tünel ile Taksim Meydanı arasında 1.400 metre boyunca uzanan bir caddedir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren popülaritesini koruyarak varlığını sürdüren İstiklal Caddesi, İstanbul’a geldiğinizde rotanızı ilk çevirmeniz gereken yerlerden biridir. Neden Gitmeliyim? Paralelinde uzanan Tarlabaşı Bulvarıyla beraber Beyoğlu’nun ana eksenini oluşturan İstiklal Caddesi, ticari ve sosyal yönden fazlasıyla hareketlidir. Bizans Dönemi’nde Pera ismiyle anılan cadde, Osmanlı Dönemi’yle birlikte hareketlilik kazanmıştır. Öyle ki Osmanlı’nın yükseliş devrinde İtalya, İngiltere, Hollanda ve Fransa gibi yabancı ülkelerin vatandaşları, caddenin ticari kapasitesini de fark ederek, buraya akın etmiştir. Osmanlı Dönemi’nde Cadde-i Kebir adıyla anılan cadde, Cumhuriyet’in ilanıyla İstiklal Caddesi adını almış ve bu şekilde günümüze kadar gelmiştir. Bugün içerisinde, kafelerden barlara, mağazalardan butiklere, restoranlardan büfelere, sinema salonlarından gece kulüplerine kadar birçok etkinlik alanı bulunan İstiklal Caddesi, 24 saat boyunca hareketli ve canlı bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla günün her saati gidilebilir. Caddeye ulaşım için Taksim Meydanı’ndan yürüyebilir veya İstiklal dolmuşlarına binebilirsiniz. Diğer bir seçenek olarak Şişhane – Taksim arasında çalışan tarihi füniküleri hattını kullanabilirsiniz.
692 yerel halk öneriyor
Istiklal Caddesi
İstiklal Caddesi
692 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’un ve hatta Türkiye’nin en ünlü caddesi olan İstiklal, Beyoğlu ilçesinde, Tünel ile Taksim Meydanı arasında 1.400 metre boyunca uzanan bir caddedir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren popülaritesini koruyarak varlığını sürdüren İstiklal Caddesi, İstanbul’a geldiğinizde rotanızı ilk çevirmeniz gereken yerlerden biridir. Neden Gitmeliyim? Paralelinde uzanan Tarlabaşı Bulvarıyla beraber Beyoğlu’nun ana eksenini oluşturan İstiklal Caddesi, ticari ve sosyal yönden fazlasıyla hareketlidir. Bizans Dönemi’nde Pera ismiyle anılan cadde, Osmanlı Dönemi’yle birlikte hareketlilik kazanmıştır. Öyle ki Osmanlı’nın yükseliş devrinde İtalya, İngiltere, Hollanda ve Fransa gibi yabancı ülkelerin vatandaşları, caddenin ticari kapasitesini de fark ederek, buraya akın etmiştir. Osmanlı Dönemi’nde Cadde-i Kebir adıyla anılan cadde, Cumhuriyet’in ilanıyla İstiklal Caddesi adını almış ve bu şekilde günümüze kadar gelmiştir. Bugün içerisinde, kafelerden barlara, mağazalardan butiklere, restoranlardan büfelere, sinema salonlarından gece kulüplerine kadar birçok etkinlik alanı bulunan İstiklal Caddesi, 24 saat boyunca hareketli ve canlı bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla günün her saati gidilebilir. Caddeye ulaşım için Taksim Meydanı’ndan yürüyebilir veya İstiklal dolmuşlarına binebilirsiniz. Diğer bir seçenek olarak Şişhane – Taksim arasında çalışan tarihi füniküleri hattını kullanabilirsiniz.
Burası Neresi? Türkiye’nin ilk modern sanat müzesi olan İstanbul Modern, Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından kurulmuş; 11 Aralık 2004’te ziyarete açılmıştır. Karaköy limanında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Tophane-i Amire arasında yer almaktadır. 2003 yılında düzenlenen 8. Uluslararası İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapmış olan İstanbul Modern, resimden heykele, enstalasyondan video gösterimlerine kadar uzanan ve fotoğraf, tasarım, mimari, yeni medya ve sinema gibi farklı disiplinlerden yapıtların oluşturduğu geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Neden Gitmeliyim? Süreli ve sürekli sergi salonları, kütüphane, fotoğraf galerisi, eğitim ve sosyal programları, sinema, mağaza ve kafesiyle kültürel faaliyetlerini sürdürmeye devam eden İstanbul Modern’i mutlaka ziyaret edin zira burada sosyal medya hesaplarınızda paylaşabileceğiniz harika kareler yakalayacağınızdan eminim! Üstelik İstanbul Modern, Perşembe günleri Türkiye’de ikamet eden ziyaretçilere ücretsiz!
618 yerel halk öneriyor
Istanbul Museum of Modern Art
No:1/1 Meşrutiyet Cd.
618 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? Türkiye’nin ilk modern sanat müzesi olan İstanbul Modern, Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından kurulmuş; 11 Aralık 2004’te ziyarete açılmıştır. Karaköy limanında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Tophane-i Amire arasında yer almaktadır. 2003 yılında düzenlenen 8. Uluslararası İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapmış olan İstanbul Modern, resimden heykele, enstalasyondan video gösterimlerine kadar uzanan ve fotoğraf, tasarım, mimari, yeni medya ve sinema gibi farklı disiplinlerden yapıtların oluşturduğu geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Neden Gitmeliyim? Süreli ve sürekli sergi salonları, kütüphane, fotoğraf galerisi, eğitim ve sosyal programları, sinema, mağaza ve kafesiyle kültürel faaliyetlerini sürdürmeye devam eden İstanbul Modern’i mutlaka ziyaret edin zira burada sosyal medya hesaplarınızda paylaşabileceğiniz harika kareler yakalayacağınızdan eminim! Üstelik İstanbul Modern, Perşembe günleri Türkiye’de ikamet eden ziyaretçilere ücretsiz!
Burası Neresi? Son yıllarda özellikle gençlerin gözde mekanlarından biri olan Kubbe İstanbul, muhteşem manzarası sayesinde harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir yer. Kubbe İstanbul, Eminönü’deki Sağır Han’ın çatısında, üzeri betonlarla kapatılan tarihi yapıyı elleriyle kazıyıp gün yüzüne çıkartmayı başaran Harun Reşit Göktaş sayesinde kurulmuş bir kültür ve sanat merkezidir. Neden Gitmeliyim? Merkezin içerisinde çay odası, çalışma ofisi, kütüphane, müzik stüdyosu, geleneksel halı ve kilim odası ile etkinlik odası gibi bölümler bulunuyor. Kubbe İstanbul Kültür ve sanat merkezinin bütün pencerelerinden ve çatısından görülebilen İstanbul manzarası gören herkesi kendisine hayran bırakıyor
Kubbe-i AŞK
No:3 Fetva Yokuşu
Burası Neresi? Son yıllarda özellikle gençlerin gözde mekanlarından biri olan Kubbe İstanbul, muhteşem manzarası sayesinde harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir yer. Kubbe İstanbul, Eminönü’deki Sağır Han’ın çatısında, üzeri betonlarla kapatılan tarihi yapıyı elleriyle kazıyıp gün yüzüne çıkartmayı başaran Harun Reşit Göktaş sayesinde kurulmuş bir kültür ve sanat merkezidir. Neden Gitmeliyim? Merkezin içerisinde çay odası, çalışma ofisi, kütüphane, müzik stüdyosu, geleneksel halı ve kilim odası ile etkinlik odası gibi bölümler bulunuyor. Kubbe İstanbul Kültür ve sanat merkezinin bütün pencerelerinden ve çatısından görülebilen İstanbul manzarası gören herkesi kendisine hayran bırakıyor
Dalgaların oluşturduğu yer şekilleri, normalden farklı kaya yapısı, yüzmeye elverişli güzel sahilleriyle beklentileri karşılayacak düzeyde bir yer.
Kilimli Sahil Kamp Plaj Alani
Dalgaların oluşturduğu yer şekilleri, normalden farklı kaya yapısı, yüzmeye elverişli güzel sahilleriyle beklentileri karşılayacak düzeyde bir yer.
Burası Neresi? Asıl adı Bazilika Sarnıcı olsa da suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak anılagelmiştir. Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en görkemli yapılarından biridir. Sarnıç, 527 – 565 yılları arasında, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilmiştir. Yerebatan Sarnıcı, uzunluğu 140 metre, genişliği ise 70 metre olup; dikdörtgen biçimindeki bir alanı kaplayan dev bir yapıdır. Öyle ki toplam 9.800 metrekarelik geniş bir alanı kaplamakta olup; yaklaşık 100 bin ton su depolama kapasitesine sahiptir. Neden Gitmeliyim? İçerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunan sarnıca 52 basamaklı taş bir merdiven vasıtasıyla inilmektedir. Dünya çapında bir popülerliğe sahip olan Yerebatan Sarnıcı, Dan Brown’un Cehennem adlı romanına da konu olmuş bir yerdir. Halihazırda müze olarak kullanılan sarnıçta, yıl içerisinde hem ulusal hem de uluslararası birçok etkinlik düzenlenmektedir. Yerebatan Sarnıcı, Medusa Başı ile oldukça meşhurdur. Sarnıcın kuzeybatı köşesinde iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı bulunmakta olup; bu heykeller Roma Dönemi’nin estetiğini yansıtmaktadır. Bir Efsane! Medusa başlarının nereden alınıp buraya getirildiği bilinmemekle birlikte; araştırmacılar, sarnıcın inşası sırasında salt sütun kaidesi olarak kullanılması amacıyla getirildiklerini düşünüyor. Buna rağmen Medusa Başı ile ilgili halk arasında bir efsane yıllardır dilden dile yayılarak günümüzde de anlatılıyor. Bu efsaneye göre Medusa, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarları olan üç Gorgona’dan biridir. Bu üç kız kardeşten yılan başlı Medusa, kendisine bakanları taşa çevirme yeteneğine sahiptir. Bundan dolayı o dönemde büyük yapılar ve özel yerleri korumak adına insanları korkutmak için Gorgona resim ve heykelleri kullanıldığı tahmin edilmektedir. İnanca göre Yerebatan Sarnıcı’na Medusa başının konulması da bu yüzdendir. Kaçırmayın! Farklı ve ürkütücü atmosferiyle gören herkesi kendisine hayran bırakıp, tüyleri ürperten Yerebatan Sarnıcı, fotoğraf çekmek için fazlasıyla ideal!
28 yerel halk öneriyor
Madame Tussauds İstanbul
no: 56/58 İstiklal Cd.
28 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? Asıl adı Bazilika Sarnıcı olsa da suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak anılagelmiştir. Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en görkemli yapılarından biridir. Sarnıç, 527 – 565 yılları arasında, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilmiştir. Yerebatan Sarnıcı, uzunluğu 140 metre, genişliği ise 70 metre olup; dikdörtgen biçimindeki bir alanı kaplayan dev bir yapıdır. Öyle ki toplam 9.800 metrekarelik geniş bir alanı kaplamakta olup; yaklaşık 100 bin ton su depolama kapasitesine sahiptir. Neden Gitmeliyim? İçerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunan sarnıca 52 basamaklı taş bir merdiven vasıtasıyla inilmektedir. Dünya çapında bir popülerliğe sahip olan Yerebatan Sarnıcı, Dan Brown’un Cehennem adlı romanına da konu olmuş bir yerdir. Halihazırda müze olarak kullanılan sarnıçta, yıl içerisinde hem ulusal hem de uluslararası birçok etkinlik düzenlenmektedir. Yerebatan Sarnıcı, Medusa Başı ile oldukça meşhurdur. Sarnıcın kuzeybatı köşesinde iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı bulunmakta olup; bu heykeller Roma Dönemi’nin estetiğini yansıtmaktadır. Bir Efsane! Medusa başlarının nereden alınıp buraya getirildiği bilinmemekle birlikte; araştırmacılar, sarnıcın inşası sırasında salt sütun kaidesi olarak kullanılması amacıyla getirildiklerini düşünüyor. Buna rağmen Medusa Başı ile ilgili halk arasında bir efsane yıllardır dilden dile yayılarak günümüzde de anlatılıyor. Bu efsaneye göre Medusa, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarları olan üç Gorgona’dan biridir. Bu üç kız kardeşten yılan başlı Medusa, kendisine bakanları taşa çevirme yeteneğine sahiptir. Bundan dolayı o dönemde büyük yapılar ve özel yerleri korumak adına insanları korkutmak için Gorgona resim ve heykelleri kullanıldığı tahmin edilmektedir. İnanca göre Yerebatan Sarnıcı’na Medusa başının konulması da bu yüzdendir. Kaçırmayın! Farklı ve ürkütücü atmosferiyle gören herkesi kendisine hayran bırakıp, tüyleri ürperten Yerebatan Sarnıcı, fotoğraf çekmek için fazlasıyla ideal!
Burası Neresi? 19. yüzyıl Osmanlı sivil mimarisinin özgün örnekleriyle donatılmış olan Ortaköy Meydanı, açık hava müzesi niteliği taşıyor, diyebiliriz. Zira başta İstanbul’un simgesel yapılarından biri olan Ortaköy Camii olmak üzere Damat İbrahim Paşa Çeşmesi Hamidiye Çeşmesi (Saka Çeşmesi) Ortaköy Hamamı ve Ayios Fokas Kilisesi gibi pek çok tarihi yapı meydan ve çevresinde konumlanıyor. Meydanda, kestane kebap, mısır veya çay gibi sokak lezzetlerini tadabileceğiniz seyyar satıcılar, kafeler ve restoranlar bulunuyor. Neden Gitmeliyim? Ortaköy Camii’nin ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün eşsiz manzaralarını sunan Ortaköy Meydanı, bu harika manzarayı ölümsüzleştirip bir fotoğraf karesi yakalamak için biçilmiş kaftan! Sizler de bu meydana gelerek Boğaz’a, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne ve de Ortaköy Camii’ne nazır güzel bir fotoğraf çektirmeli; bu manzarayı herkesle paylaşmalısınız!
14 yerel halk öneriyor
Ortaköy Meydanı
İskele Sokak
14 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? 19. yüzyıl Osmanlı sivil mimarisinin özgün örnekleriyle donatılmış olan Ortaköy Meydanı, açık hava müzesi niteliği taşıyor, diyebiliriz. Zira başta İstanbul’un simgesel yapılarından biri olan Ortaköy Camii olmak üzere Damat İbrahim Paşa Çeşmesi Hamidiye Çeşmesi (Saka Çeşmesi) Ortaköy Hamamı ve Ayios Fokas Kilisesi gibi pek çok tarihi yapı meydan ve çevresinde konumlanıyor. Meydanda, kestane kebap, mısır veya çay gibi sokak lezzetlerini tadabileceğiniz seyyar satıcılar, kafeler ve restoranlar bulunuyor. Neden Gitmeliyim? Ortaköy Camii’nin ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün eşsiz manzaralarını sunan Ortaköy Meydanı, bu harika manzarayı ölümsüzleştirip bir fotoğraf karesi yakalamak için biçilmiş kaftan! Sizler de bu meydana gelerek Boğaz’a, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne ve de Ortaköy Camii’ne nazır güzel bir fotoğraf çektirmeli; bu manzarayı herkesle paylaşmalısınız!
Doğa ile iç içe bir gün geçirmek için
16 yerel halk öneriyor
Polonezköy Tabiat Parkı
16 yerel halk öneriyor
Doğa ile iç içe bir gün geçirmek için
Burası Neresi? İstanbul’un Hasköy semtinde, Haliç kıyısında yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, Türkiye’de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli müze olma ayrıcalığına sahiptir. Müze, adından da az çok anlaşılacağı üzere iş adamı Rahmi Koç’un desteği ile 1994 yılında ziyarete açılmıştır. Lenger hane, Tersane ve dış mekan sergi alanı olmak üzere üç ana bölümden oluşan Rahmi Koç Müzesi’nde sık sık konserler ve özel sergiler gibi organizasyonlar düzenlenmektedir. Neden Gitmeliyim? Müzede, Mustafa Kemal’in kıymetli eşyalarının bulunduğu Atatürk Bölümü, Bilimin tarihindeki koleksiyonlar, Raylı hatların gelişimini yansıtan Demir Yolu Ulaşımı, Denizcilik, Fenerbahçe Vapuru Havacılık Kara Yolu Ulaşımı (1800’lerden günümüze yolculuk), Buharlı ve dizel motorlar, Modeller ve Oyuncaklar, Özel Koleksiyonlar, İletişim araçları ve Farklı içerik barındıran koleksiyonların yer aldığı bölümler bulunmaktadır. Birbirinden farklı pek çok değerli parçanın sergilendiği müzede fotoğraf çekimleri için özel uygulamalar bulunuyor.
81 yerel halk öneriyor
Rahmi M. Koç Müzesi
No:5 Aziz Sk.
81 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’un Hasköy semtinde, Haliç kıyısında yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, Türkiye’de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli müze olma ayrıcalığına sahiptir. Müze, adından da az çok anlaşılacağı üzere iş adamı Rahmi Koç’un desteği ile 1994 yılında ziyarete açılmıştır. Lenger hane, Tersane ve dış mekan sergi alanı olmak üzere üç ana bölümden oluşan Rahmi Koç Müzesi’nde sık sık konserler ve özel sergiler gibi organizasyonlar düzenlenmektedir. Neden Gitmeliyim? Müzede, Mustafa Kemal’in kıymetli eşyalarının bulunduğu Atatürk Bölümü, Bilimin tarihindeki koleksiyonlar, Raylı hatların gelişimini yansıtan Demir Yolu Ulaşımı, Denizcilik, Fenerbahçe Vapuru Havacılık Kara Yolu Ulaşımı (1800’lerden günümüze yolculuk), Buharlı ve dizel motorlar, Modeller ve Oyuncaklar, Özel Koleksiyonlar, İletişim araçları ve Farklı içerik barındıran koleksiyonların yer aldığı bölümler bulunmaktadır. Birbirinden farklı pek çok değerli parçanın sergilendiği müzede fotoğraf çekimleri için özel uygulamalar bulunuyor.
Burası Neresi? 15. yüzyıldan beri varlığını sürdüren Sahaflar Çarşısı, İstanbul’un Fatih ilçesinde Fesçiler Kapısı ile Beyazıt Meydanı arasında, İstanbul Üniversitesi’nin arkasında yer alıyor. 1460 yılında bir alanda toplanan Sahaflar günümüzde de geçerliliğini koruyor. Neden Gitmeliyim? Sahaflar Çarşısı’nda eski basım romanlar, hikayeler, masal kitapları, şiir kitapları, antolojiler ve ansiklopediler gibi pek çok kaynağı bir arada bulmak mümkün. 1950’de meydana gelen yangın sonucu zarar gören Sahaflar Çarşısı’nda bulunan değerli el yazmalarının çoğu maalesef küle çevrilmiştir. Sonrasında bütün tahribatı giderilen çarşının içindeki kitapçıların her biri kamulaştırılıp güvence altına alınmıştır. Sahaflar Çarşısı’nda bugün toplam 23 farklı kitapçı hizmet vermektedir. Kitapçıların tam ortasında ise Osmanlı’ya matbaayı kazandıran isim olan İbrahim Müteferrika’ya ait bir büst bulunmaktadır. İstanbul’un tarihi dokusunu yansıtan eski kitaplar ve el yazma eserler arasında, mis gibi kitap kokusunu derinden hissedeceğiniz Sahaflar Çarşısı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Sahhaflar ÇARŞISI Çınar Altı
No:4 Medrese Çıkmazı
Burası Neresi? 15. yüzyıldan beri varlığını sürdüren Sahaflar Çarşısı, İstanbul’un Fatih ilçesinde Fesçiler Kapısı ile Beyazıt Meydanı arasında, İstanbul Üniversitesi’nin arkasında yer alıyor. 1460 yılında bir alanda toplanan Sahaflar günümüzde de geçerliliğini koruyor. Neden Gitmeliyim? Sahaflar Çarşısı’nda eski basım romanlar, hikayeler, masal kitapları, şiir kitapları, antolojiler ve ansiklopediler gibi pek çok kaynağı bir arada bulmak mümkün. 1950’de meydana gelen yangın sonucu zarar gören Sahaflar Çarşısı’nda bulunan değerli el yazmalarının çoğu maalesef küle çevrilmiştir. Sonrasında bütün tahribatı giderilen çarşının içindeki kitapçıların her biri kamulaştırılıp güvence altına alınmıştır. Sahaflar Çarşısı’nda bugün toplam 23 farklı kitapçı hizmet vermektedir. Kitapçıların tam ortasında ise Osmanlı’ya matbaayı kazandıran isim olan İbrahim Müteferrika’ya ait bir büst bulunmaktadır. İstanbul’un tarihi dokusunu yansıtan eski kitaplar ve el yazma eserler arasında, mis gibi kitap kokusunu derinden hissedeceğiniz Sahaflar Çarşısı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Burası Neresi? İstanbul’un en büyük Katolik kilisesi olan St. Antuan Katolik Kilisesi, Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray Lisesi’nden, Tünel’e doğru giderken sol tarafta kalıyor. Kilisenin inşasına, 1906 yılında eskisinin yerinde başlanmış ve 1912 yılında Aziz Antuan’ın na’şının Padova Bazilikasındaki yerine taşınmasının yıl dönümünde kutsanarak açılmıştır. Neden Gitmeliyim? Kırmızı tuğla taşlarla örülmüş olan kilise İtalyan Neogotik üslubunda, betonarme olarak İstanbul doğumlu İtalyan Mimar Giulio Mongeri tarafından inşa edilmiştir. Mimari yapısıyla görenlerde hayranlık uyandıran Aziz Antuan Katolik Kilisesi, İstanbul’da fotoğraf çekmek için en farklı ve en popüler yerlerden biridir!
244 yerel halk öneriyor
Sent Antuan Kilisesi
171 İstiklal Cd.
244 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? İstanbul’un en büyük Katolik kilisesi olan St. Antuan Katolik Kilisesi, Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray Lisesi’nden, Tünel’e doğru giderken sol tarafta kalıyor. Kilisenin inşasına, 1906 yılında eskisinin yerinde başlanmış ve 1912 yılında Aziz Antuan’ın na’şının Padova Bazilikasındaki yerine taşınmasının yıl dönümünde kutsanarak açılmıştır. Neden Gitmeliyim? Kırmızı tuğla taşlarla örülmüş olan kilise İtalyan Neogotik üslubunda, betonarme olarak İstanbul doğumlu İtalyan Mimar Giulio Mongeri tarafından inşa edilmiştir. Mimari yapısıyla görenlerde hayranlık uyandıran Aziz Antuan Katolik Kilisesi, İstanbul’da fotoğraf çekmek için en farklı ve en popüler yerlerden biridir!
Burası Neresi? Araştırma, sergi, yayın, web ve dijitalleştirme projeleri; söyleşi, konferans, gösterim ve atölye gibi kamu programları gerçekleştiren bir kültür kurumu olan Salt Galata’nın İstanbul’un yanı sıra Ankara’da da bir şubesi bulunuyor. Salt Galata, sanat, mimarlık ve tasarım pratikleriyle sosyal ve ekonomik tarih incelemeleri gibi disiplinlerle ilgileniyor. Neden Gitmeliyim? Bankalar Caddesi’nde bulunan ve Alexandre Vallauri tarafından tasarlanmış; 1892 ile 1999 yılları arasında Osmanlı Bankası’nın genel müdürlük binası kullanılan binada hizmet veriyor. Kurumda sergi, program ve özel etkinlik mekanlarıyla kapsamlı arşiv ve yayın koleksiyonlarını bir araya getiren SALT Araştırma gibi bölümler bulunuyor. Harika bir mimariye ve dekorasyona sahip olan Salt Galata sanat ve kültüre sağladığı katkının yanı sıra muhteşem fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir yer!
209 yerel halk öneriyor
SALT Galata, İstanbul
No:11 Bankalar Cd.
209 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? Araştırma, sergi, yayın, web ve dijitalleştirme projeleri; söyleşi, konferans, gösterim ve atölye gibi kamu programları gerçekleştiren bir kültür kurumu olan Salt Galata’nın İstanbul’un yanı sıra Ankara’da da bir şubesi bulunuyor. Salt Galata, sanat, mimarlık ve tasarım pratikleriyle sosyal ve ekonomik tarih incelemeleri gibi disiplinlerle ilgileniyor. Neden Gitmeliyim? Bankalar Caddesi’nde bulunan ve Alexandre Vallauri tarafından tasarlanmış; 1892 ile 1999 yılları arasında Osmanlı Bankası’nın genel müdürlük binası kullanılan binada hizmet veriyor. Kurumda sergi, program ve özel etkinlik mekanlarıyla kapsamlı arşiv ve yayın koleksiyonlarını bir araya getiren SALT Araştırma gibi bölümler bulunuyor. Harika bir mimariye ve dekorasyona sahip olan Salt Galata sanat ve kültüre sağladığı katkının yanı sıra muhteşem fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir yer!
Kamp yapmak ve ruhunu dinlendirmek için en güzel yer burası!
Sahil Kamp İstanbul
No:1 Batu Sk.
Kamp yapmak ve ruhunu dinlendirmek için en güzel yer burası!
Burası İstanbul’un ve Türkiye’nim ticaret merkezi. En ucuz ürünler her zaman burada!
Tahtakale
Burası İstanbul’un ve Türkiye’nim ticaret merkezi. En ucuz ürünler her zaman burada!
Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul'da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir
211 yerel halk öneriyor
Süleymaniye Camii
No:1 Prof. Sıddık Sami Onar Cd.
211 yerel halk öneriyor
Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul'da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir
Burası Neresi? Asıl adı Bazilika Sarnıcı olsa da suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak anılagelmiştir. Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en görkemli yapılarından biridir. Sarnıç, 527 – 565 yılları arasında, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilmiştir. Yerebatan Sarnıcı, uzunluğu 140 metre, genişliği ise 70 metre olup; dikdörtgen biçimindeki bir alanı kaplayan dev bir yapıdır. Öyle ki toplam 9.800 metrekarelik geniş bir alanı kaplamakta olup; yaklaşık 100 bin ton su depolama kapasitesine sahiptir. Neden Gitmeliyim? İçerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunan sarnıca 52 basamaklı taş bir merdiven vasıtasıyla inilmektedir. Dünya çapında bir popülerliğe sahip olan Yerebatan Sarnıcı, Dan Brown’un Cehennem adlı romanına da konu olmuş bir yerdir. Halihazırda müze olarak kullanılan sarnıçta, yıl içerisinde hem ulusal hem de uluslararası birçok etkinlik düzenlenmektedir. Yerebatan Sarnıcı, Medusa Başı ile oldukça meşhurdur. Sarnıcın kuzeybatı köşesinde iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı bulunmakta olup; bu heykeller Roma Dönemi’nin estetiğini yansıtmaktadır.
638 yerel halk öneriyor
Yerebatan Sarnıcı
1/3 Yerebatan Cd.
638 yerel halk öneriyor
Burası Neresi? Asıl adı Bazilika Sarnıcı olsa da suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak anılagelmiştir. Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en görkemli yapılarından biridir. Sarnıç, 527 – 565 yılları arasında, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilmiştir. Yerebatan Sarnıcı, uzunluğu 140 metre, genişliği ise 70 metre olup; dikdörtgen biçimindeki bir alanı kaplayan dev bir yapıdır. Öyle ki toplam 9.800 metrekarelik geniş bir alanı kaplamakta olup; yaklaşık 100 bin ton su depolama kapasitesine sahiptir. Neden Gitmeliyim? İçerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunan sarnıca 52 basamaklı taş bir merdiven vasıtasıyla inilmektedir. Dünya çapında bir popülerliğe sahip olan Yerebatan Sarnıcı, Dan Brown’un Cehennem adlı romanına da konu olmuş bir yerdir. Halihazırda müze olarak kullanılan sarnıçta, yıl içerisinde hem ulusal hem de uluslararası birçok etkinlik düzenlenmektedir. Yerebatan Sarnıcı, Medusa Başı ile oldukça meşhurdur. Sarnıcın kuzeybatı köşesinde iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı bulunmakta olup; bu heykeller Roma Dönemi’nin estetiğini yansıtmaktadır.
Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak istersen çok uzağa gitmene gerek yok!
195 yerel halk öneriyor
Yıldız Parkı
Çırağan Caddesi
195 yerel halk öneriyor
Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak istersen çok uzağa gitmene gerek yok!