Kaşta gezilecek yerler

Ali
Kaşta gezilecek yerler

Gezilecek yerler

Kekova Hakkında Kekova Adası, Antalya‘nın Demre ilçesi sınırlarında, Kaleköy ve Üçağız açıklarında yer alan küçük kayalık bir ada. Kaş ve Demre’den günübirlik tekne turlarıyla gidilen yer coğrafi açıdan Kekova olarak adlandırılıyor. Bölgede irili ufaklı çok sayıda ada var. 4,5 km uzunluğu ve 500 metre genişliğiyle adalardan en büyüğü Kekova. Üçağız Köyü ile bugün Kale olarak anılan antik Simena, bölgenin kıyıdaki yerleşim yerleri. Kekova Adası, yer aldığı körfez ve anakaranın el değmemiş kıyılarıyla Antalya’nın batısındaki en bakir yerlerden birisi. Sular içindeki lahitleri, batık kentleri, kaya mezarları ve irili ufaklı koylarıyla insanı büyüleyen tam bir doğa harikası. Kaş ile Demre arasında yer alan Kekova, antik çağdan bu yana deniz sularının yükselmesi nedeniyle birçok arkeolojik kalıntının su altında kaldığı bir bölge. Kekova Adası ve çevresindeki kıyıları kapsayan 360 kilometrekarelik alan, özel koruma bölgesi statüsünde. Antik Likya Dönemi’nin en önemli eserlerine ev sahipliği yapan Kekova ve çevresi, Akdeniz yat turizminin vazgeçilmez duraklarından biri. Kekova Adası, Geyikova Adası olarak da isimlendiriliyor. En yüksek noktası 1635 metre olan adanın ana karadan uzaklığı 500 metre kadar. Coğrafi yapısıyla doğal liman özelliğine sahip Kekova Adası, I. Dünya Savaş'ında Rauf Orbay’ın komutasındaki Hamidiye Zırhlısına karargah olmuş. Kayaların ön yüzüne deniz erleri tarafından büyük bir Türk bayrağı işlenmiş. Eski ve yeni alfabeyle " Hamidiye Hatırası " yazısı not düşülmüş. Turkuaz renkteki denizi, kıyıda yer alan antik lahitleri, birçoğuna sadece teknelerle ulaşılabilen köyleri ve eşsiz koyları ile Kekova, cennetten bir köşe. Kekova'da görmek isteyebileceğiniz yerleri sizler için listeledik.
18 yerel halk öneriyor
Kekova/Üçağız Liman
18 yerel halk öneriyor
Kekova Hakkında Kekova Adası, Antalya‘nın Demre ilçesi sınırlarında, Kaleköy ve Üçağız açıklarında yer alan küçük kayalık bir ada. Kaş ve Demre’den günübirlik tekne turlarıyla gidilen yer coğrafi açıdan Kekova olarak adlandırılıyor. Bölgede irili ufaklı çok sayıda ada var. 4,5 km uzunluğu ve 500 metre genişliğiyle adalardan en büyüğü Kekova. Üçağız Köyü ile bugün Kale olarak anılan antik Simena, bölgenin kıyıdaki yerleşim yerleri. Kekova Adası, yer aldığı körfez ve anakaranın el değmemiş kıyılarıyla Antalya’nın batısındaki en bakir yerlerden birisi. Sular içindeki lahitleri, batık kentleri, kaya mezarları ve irili ufaklı koylarıyla insanı büyüleyen tam bir doğa harikası. Kaş ile Demre arasında yer alan Kekova, antik çağdan bu yana deniz sularının yükselmesi nedeniyle birçok arkeolojik kalıntının su altında kaldığı bir bölge. Kekova Adası ve çevresindeki kıyıları kapsayan 360 kilometrekarelik alan, özel koruma bölgesi statüsünde. Antik Likya Dönemi’nin en önemli eserlerine ev sahipliği yapan Kekova ve çevresi, Akdeniz yat turizminin vazgeçilmez duraklarından biri. Kekova Adası, Geyikova Adası olarak da isimlendiriliyor. En yüksek noktası 1635 metre olan adanın ana karadan uzaklığı 500 metre kadar. Coğrafi yapısıyla doğal liman özelliğine sahip Kekova Adası, I. Dünya Savaş'ında Rauf Orbay’ın komutasındaki Hamidiye Zırhlısına karargah olmuş. Kayaların ön yüzüne deniz erleri tarafından büyük bir Türk bayrağı işlenmiş. Eski ve yeni alfabeyle " Hamidiye Hatırası " yazısı not düşülmüş. Turkuaz renkteki denizi, kıyıda yer alan antik lahitleri, birçoğuna sadece teknelerle ulaşılabilen köyleri ve eşsiz koyları ile Kekova, cennetten bir köşe. Kekova'da görmek isteyebileceğiniz yerleri sizler için listeledik.
Daha önce Türkiye’deki en iyi plajlar yazımızda da yer verdiğimiz Kaputaş plajının en önemli özelliği, kanyon ağzında bulunan bir plaj olmasıdır. Çünkü bu özelliği sayesinde yapılaşmadan korunmuş ve doğal yapısıyla misafirlerini ağırlamaktadır. Karayoluyla bölgeye geldikten sonra, tam 187 basamaklı bir merdivenden inilerek plaj bölümüne ulaşılmaktadır. Bu plajı güzelleştiren bir başka özelliği ise yer altı sularının kumların altından süzülerek denizle buluşmasıdır. O muhteşem turkuaz renginin ve Akdeniz’de olmasına rağmen deniz suyunun oldukça serin olmasının nedeni de bu yer altı sularıdır. Bahsettiğimiz bu özelliklerinin yanında, aşağıda ayrıca bahsedeceğimiz Mavi Mağara’nın varlığı da Kaş Kaputaş Plajının turistik açıdan önemini arttırmaktadır. Bütün bu güzellikleri görmek, harika plajında güneşin tadını çıkarıp pırıl pırıl denizinde serinlemek için her yıl 100 binlerce insan bu plaja akın etmektedir. Özellikle uzun bayram tatillerinde günde 10 bin civarı turistin Kaputaş Plajını görmeye geldiğini söyleyebiliriz
219 yerel halk öneriyor
Kaputaş Plajı / Mavi Mağara
219 yerel halk öneriyor
Daha önce Türkiye’deki en iyi plajlar yazımızda da yer verdiğimiz Kaputaş plajının en önemli özelliği, kanyon ağzında bulunan bir plaj olmasıdır. Çünkü bu özelliği sayesinde yapılaşmadan korunmuş ve doğal yapısıyla misafirlerini ağırlamaktadır. Karayoluyla bölgeye geldikten sonra, tam 187 basamaklı bir merdivenden inilerek plaj bölümüne ulaşılmaktadır. Bu plajı güzelleştiren bir başka özelliği ise yer altı sularının kumların altından süzülerek denizle buluşmasıdır. O muhteşem turkuaz renginin ve Akdeniz’de olmasına rağmen deniz suyunun oldukça serin olmasının nedeni de bu yer altı sularıdır. Bahsettiğimiz bu özelliklerinin yanında, aşağıda ayrıca bahsedeceğimiz Mavi Mağara’nın varlığı da Kaş Kaputaş Plajının turistik açıdan önemini arttırmaktadır. Bütün bu güzellikleri görmek, harika plajında güneşin tadını çıkarıp pırıl pırıl denizinde serinlemek için her yıl 100 binlerce insan bu plaja akın etmektedir. Özellikle uzun bayram tatillerinde günde 10 bin civarı turistin Kaputaş Plajını görmeye geldiğini söyleyebiliriz
Patara Plajı, Antalya'nın Kaş ilçesinde bulunan, Kaş'a kırk üç kilometre mesafede bulunan bir plajdır. Peki, "Patara Plajı kaç km?" Patara Plajı dünyanın en uzun plajıdır. On iki kilometrelik sahil uzunluğu bu unvana sahip olmasındaki en büyük etkendir. Bunun yanında yaklaşık bin beş yüz kilometrelik genişliği ile incecik kum tanelerinden oluşan plaj, hayatınızda bir kere de olsa görmeniz gereken bir yerdir. Bu alan, insanlara hizmet için kullanılmasının yanı sıra birçok canlının da evi durumundadır. Belediyenin bu konuda duyarsız kalmayıp plajı belirli saatlerde kullanıma açması da Patara Plajı'nın ne kadar değer gördüğünün göstergesidir. Bu sebeple Patara Plajı'na gidecekseniz, sabah 08.00 akşam 20.00 saat aralığında gitmeye özen göstermelisiniz. Patara Plajı yukarıda da bahsettiğimiz gibi sahip olduğu alan sebebiyle dünyanın en uzun plajı unvanına sahiptir. Patara Plajı'nın denizi açık deniz olduğu için çoğunlukla dalgalı bir havası bulunur. Plaj doğal sit alanı özelliğine de sahiptir. Bu yüzden tertemiz havası ile tam olarak bir doğa harikasıdır. Bölgede rüzgar hep boldur. Dalgalı denizi ve bitmek bilmez rüzgarları sebebiyle, rüzgar sörfü yapmak isteyenlerin tercih listesinin hep en başındadır. İnce taneli beyaz kumları da güneşlenme keyfini doyasıya sürmenizi sağlar
308 yerel halk öneriyor
Patara Plajı
308 yerel halk öneriyor
Patara Plajı, Antalya'nın Kaş ilçesinde bulunan, Kaş'a kırk üç kilometre mesafede bulunan bir plajdır. Peki, "Patara Plajı kaç km?" Patara Plajı dünyanın en uzun plajıdır. On iki kilometrelik sahil uzunluğu bu unvana sahip olmasındaki en büyük etkendir. Bunun yanında yaklaşık bin beş yüz kilometrelik genişliği ile incecik kum tanelerinden oluşan plaj, hayatınızda bir kere de olsa görmeniz gereken bir yerdir. Bu alan, insanlara hizmet için kullanılmasının yanı sıra birçok canlının da evi durumundadır. Belediyenin bu konuda duyarsız kalmayıp plajı belirli saatlerde kullanıma açması da Patara Plajı'nın ne kadar değer gördüğünün göstergesidir. Bu sebeple Patara Plajı'na gidecekseniz, sabah 08.00 akşam 20.00 saat aralığında gitmeye özen göstermelisiniz. Patara Plajı yukarıda da bahsettiğimiz gibi sahip olduğu alan sebebiyle dünyanın en uzun plajı unvanına sahiptir. Patara Plajı'nın denizi açık deniz olduğu için çoğunlukla dalgalı bir havası bulunur. Plaj doğal sit alanı özelliğine de sahiptir. Bu yüzden tertemiz havası ile tam olarak bir doğa harikasıdır. Bölgede rüzgar hep boldur. Dalgalı denizi ve bitmek bilmez rüzgarları sebebiyle, rüzgar sörfü yapmak isteyenlerin tercih listesinin hep en başındadır. İnce taneli beyaz kumları da güneşlenme keyfini doyasıya sürmenizi sağlar
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020 yılını Patara Yılı olarak ilan etti. 2018 yılında Troia, 2019'da Göbeklitepe ilan edilmişti. Bu ilan ile, 2020 yılında Patara Antik Kentinin kazı çalışmalarının hızlanacağı ve çok sayıda ziyaretçi çekeceği düşünülüyor. Patara Antik Kenti, bir çok açıdan ziyareti hak eden, özel bir yer... Patara Kenti, Likya'nın Helenistik dönem başkenti. Zamanında liman şehri olarak inşa edilmiş kent, yüzyıllar içinde denizle arası kumla dolduğu için liman özelliğini kaybetmiş. Akdeniz deniz ticaretinde önemli bir yer edinen kent, kısa zamanda büyük refaha kavuşmuş. 1988 yılında başlayan kazılar sonucunda ortaya meclis binası, tiyatro, zafer takları, bulvar, hamam, tahıl ambarı ve tarihin bulunan en eski deniz feneri çıkarılmış. Kalıntıların çok daha büyük bir alana yayıldığı fark ediliyor ve bir yandan devam eden kazı çalışmalarını izleyebiliyorsunuz. Patara Antik Kentinin içinde yer alan Likya Birliği'nin Meclis Binası, dünyanın ayakta kalan ilk meclis binası olarak tanınıyor. M.Ö 167'de Romalılardan kazanılan özgürlüğün ardından, Likya kentlerinin demokratik bir yasa çerçevesi içinde oylama esaslı seçimle yönetilmelerine dayalı 'birlik' kurulmuş. Strabon'a göre, Likya Birliği Meclisi'nde oy hakkına sahip 23 kent var. En büyük altı kent, Patara, Tlos, Pinara, Xantos, Myra ve Olimpos, üç oy hakkına sahip. Meclis Binası, TBMM tarafından restore edilerek neredeyse eski haline döndürülmüş. Roma İmparatoru Neron’un, yaklaşık 2 bin yıl önce Patara’ya iki deniz feneri yaptırdığı ve bu fenerlerin büyük bir tsunamiyle yıkıldığı düşünülüyor. Yapılan kazı çalışmaları ve araştırmalar sonucunda Patara Deniz Feneri’nin yapı taşlarının tamamı ortaya çıkarılmış. 26 metrelik fenerin restorasyon çalışmaları devam ediyor. Günümüzde Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas (Aziz Nikolas) M.Ö 4. yy'da Patara'da doğmuş. Ortodoks hiristiyanlarının ünlü azizi daha sonra piskoposluk yapmak için Myra kentine (Demre) yerleşmiş. Osmanlı döneminde de kullanılan Patara kentinin içinde 1905 yılında inşa edilmiş ilk Osmanlı Telsiz Telgraf İstasyonu da yer alıyor. Patara Antik Kenti'ni ziyarete geldiğinizde caretta caretta'ları ile ünlü, Türkiye'nin en uzun plajı Patara Plajı'nı da görebilirsiniz. Patara Antik kent ile Patara plajının arası 1 km. Ören yeri için ödediğiniz giriş ücreti plaja giriş için de geçerli. Patara Antik Kenti, Fethiye-Kalkan arasında yer alan Kaş'a bağlı Gelemiş Köyünde bulunuyor. Kaş'tan minibüsle gelmek isteyenler otogardan yarım saatte bir kalkan minibüslere binebilirler. Her gün açık olan Patara ören yerinin ziyaret saatleri yaz döneminde(15 Nisan-2 Ekim) 8.30 - 19.30. Giriş ücreti 24 TL. Ama isterseniz 70 TL ödeyerek gişeden hemen müze kartı alabiliyorsunuz. Müze kartı almaktan çekinmeyin, Kaş tatilinde bol bol kullanacağınız kesin. Kış döneminde (3 Ekim-14 Nisan) ziyaret saatleri 8.30 -17.00 olarak belirlenmiş.
156 yerel halk öneriyor
Patara Antik Kenti
156 yerel halk öneriyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020 yılını Patara Yılı olarak ilan etti. 2018 yılında Troia, 2019'da Göbeklitepe ilan edilmişti. Bu ilan ile, 2020 yılında Patara Antik Kentinin kazı çalışmalarının hızlanacağı ve çok sayıda ziyaretçi çekeceği düşünülüyor. Patara Antik Kenti, bir çok açıdan ziyareti hak eden, özel bir yer... Patara Kenti, Likya'nın Helenistik dönem başkenti. Zamanında liman şehri olarak inşa edilmiş kent, yüzyıllar içinde denizle arası kumla dolduğu için liman özelliğini kaybetmiş. Akdeniz deniz ticaretinde önemli bir yer edinen kent, kısa zamanda büyük refaha kavuşmuş. 1988 yılında başlayan kazılar sonucunda ortaya meclis binası, tiyatro, zafer takları, bulvar, hamam, tahıl ambarı ve tarihin bulunan en eski deniz feneri çıkarılmış. Kalıntıların çok daha büyük bir alana yayıldığı fark ediliyor ve bir yandan devam eden kazı çalışmalarını izleyebiliyorsunuz. Patara Antik Kentinin içinde yer alan Likya Birliği'nin Meclis Binası, dünyanın ayakta kalan ilk meclis binası olarak tanınıyor. M.Ö 167'de Romalılardan kazanılan özgürlüğün ardından, Likya kentlerinin demokratik bir yasa çerçevesi içinde oylama esaslı seçimle yönetilmelerine dayalı 'birlik' kurulmuş. Strabon'a göre, Likya Birliği Meclisi'nde oy hakkına sahip 23 kent var. En büyük altı kent, Patara, Tlos, Pinara, Xantos, Myra ve Olimpos, üç oy hakkına sahip. Meclis Binası, TBMM tarafından restore edilerek neredeyse eski haline döndürülmüş. Roma İmparatoru Neron’un, yaklaşık 2 bin yıl önce Patara’ya iki deniz feneri yaptırdığı ve bu fenerlerin büyük bir tsunamiyle yıkıldığı düşünülüyor. Yapılan kazı çalışmaları ve araştırmalar sonucunda Patara Deniz Feneri’nin yapı taşlarının tamamı ortaya çıkarılmış. 26 metrelik fenerin restorasyon çalışmaları devam ediyor. Günümüzde Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas (Aziz Nikolas) M.Ö 4. yy'da Patara'da doğmuş. Ortodoks hiristiyanlarının ünlü azizi daha sonra piskoposluk yapmak için Myra kentine (Demre) yerleşmiş. Osmanlı döneminde de kullanılan Patara kentinin içinde 1905 yılında inşa edilmiş ilk Osmanlı Telsiz Telgraf İstasyonu da yer alıyor. Patara Antik Kenti'ni ziyarete geldiğinizde caretta caretta'ları ile ünlü, Türkiye'nin en uzun plajı Patara Plajı'nı da görebilirsiniz. Patara Antik kent ile Patara plajının arası 1 km. Ören yeri için ödediğiniz giriş ücreti plaja giriş için de geçerli. Patara Antik Kenti, Fethiye-Kalkan arasında yer alan Kaş'a bağlı Gelemiş Köyünde bulunuyor. Kaş'tan minibüsle gelmek isteyenler otogardan yarım saatte bir kalkan minibüslere binebilirler. Her gün açık olan Patara ören yerinin ziyaret saatleri yaz döneminde(15 Nisan-2 Ekim) 8.30 - 19.30. Giriş ücreti 24 TL. Ama isterseniz 70 TL ödeyerek gişeden hemen müze kartı alabiliyorsunuz. Müze kartı almaktan çekinmeyin, Kaş tatilinde bol bol kullanacağınız kesin. Kış döneminde (3 Ekim-14 Nisan) ziyaret saatleri 8.30 -17.00 olarak belirlenmiş.
Saklıkent Kanyonu’nun taban debisi yüksek su ile dolu olduğu için suyun içine girilmesi yasaktır. Giriş ve geçiş için ise kanyonda ki diş yamaçlara demir çubuklar ile asılmış olan yaklaşık 200 metrelik olan bir tahta köprü kullanılmaktadır. Köprüden sonra ise son derece soğuk olan Karstik kaynaklar ile karşılaşılır. Yaz mevsiminde turistlerin ve yerlilerin en uğrak mekanlarından biri olan Saklıkent Kanyonu piknik yeri olarak da kullanılmaktadır. Yılda ortalama 180 bin ile 210 bin arasında turistin bu kanyonu ziyaret ettiği bilinmektedir. Kanyonun çevresinde bulunan olan 06.06.1996 tarihinde Resmi Gazete’de ki bir yayın ile milli park olarak ilan edilmiş olan koruma altına alınmıştır. Milli parkın içerisinde ise Fethiye’nin ve Kaş’ın toplamda 3 köyü bulunmaktadır. Bölge de bitki olan maki, karaçam, kızılçam ve sedir ağaçlarını görmek mümkündür.
434 yerel halk öneriyor
Saklıkent
No : 26 Saklıkent Sokak
434 yerel halk öneriyor
Saklıkent Kanyonu’nun taban debisi yüksek su ile dolu olduğu için suyun içine girilmesi yasaktır. Giriş ve geçiş için ise kanyonda ki diş yamaçlara demir çubuklar ile asılmış olan yaklaşık 200 metrelik olan bir tahta köprü kullanılmaktadır. Köprüden sonra ise son derece soğuk olan Karstik kaynaklar ile karşılaşılır. Yaz mevsiminde turistlerin ve yerlilerin en uğrak mekanlarından biri olan Saklıkent Kanyonu piknik yeri olarak da kullanılmaktadır. Yılda ortalama 180 bin ile 210 bin arasında turistin bu kanyonu ziyaret ettiği bilinmektedir. Kanyonun çevresinde bulunan olan 06.06.1996 tarihinde Resmi Gazete’de ki bir yayın ile milli park olarak ilan edilmiş olan koruma altına alınmıştır. Milli parkın içerisinde ise Fethiye’nin ve Kaş’ın toplamda 3 köyü bulunmaktadır. Bölge de bitki olan maki, karaçam, kızılçam ve sedir ağaçlarını görmek mümkündür.
Burası Küçük Çakıl'dan sonra kaş merkezine en yakın denize girilebilecek koy. Yürüyerek 20 dakikada ulaşmak mümkün. Merkeze 1,3 km uzaklıktaki koya saat başı kalkan şehir içi minibüsler ile de kolayca ulaşabilirsiniz. Taksiye binmek isterseniz merkezden 35 TL. tutuyor (2022) Denizi, dağlardan akan kaynak suyunun denize karışmasından dolayı görece serin. Çakıl olan plajından direk yürüyerek denize giriyorsunuz. Deniz ayakkabınız varsa yanınıza almanızda fayda var. Koyda yan yana sıralanmış 6 beach-restoran bulunuyor. Restoranlar, plajdaki şemsiye-şezlonglarına kadar yeme içme servisi götürüyorlar. Şemsiye- şezlong için ayrı bir ücret alınmıyor. Harcama limitleri de bulunmuyor. Ama 2022 sezonunda bütün işletmeler bir harcama limiti uygulamayı düşünüyor. Aynı zamanda gün batımını seyredebileceğiniz en güzel noktalardan biri Büyük Çakıl. Güneş batarken bir kaç restoran masalarını tam denizin yanına, çakıl taşlarının üzerine kuruyorlar. Böylece Kaş'ta denize en yakın yemek yiyebileceğiniz büyülü bir ortam oluşuyor. Üstelik Büyük Çakıl'ın restoranları yerli, deniz balığını mutfaklarından eksik etmeyen eski işletmeler. Denizin sesi ve kokusu eşliğinde gün batımına karşı oturmak çok özel bir deneyim, tavsiye edilir...
30 yerel halk öneriyor
Büyükçakıl Plajı
30 yerel halk öneriyor
Burası Küçük Çakıl'dan sonra kaş merkezine en yakın denize girilebilecek koy. Yürüyerek 20 dakikada ulaşmak mümkün. Merkeze 1,3 km uzaklıktaki koya saat başı kalkan şehir içi minibüsler ile de kolayca ulaşabilirsiniz. Taksiye binmek isterseniz merkezden 35 TL. tutuyor (2022) Denizi, dağlardan akan kaynak suyunun denize karışmasından dolayı görece serin. Çakıl olan plajından direk yürüyerek denize giriyorsunuz. Deniz ayakkabınız varsa yanınıza almanızda fayda var. Koyda yan yana sıralanmış 6 beach-restoran bulunuyor. Restoranlar, plajdaki şemsiye-şezlonglarına kadar yeme içme servisi götürüyorlar. Şemsiye- şezlong için ayrı bir ücret alınmıyor. Harcama limitleri de bulunmuyor. Ama 2022 sezonunda bütün işletmeler bir harcama limiti uygulamayı düşünüyor. Aynı zamanda gün batımını seyredebileceğiniz en güzel noktalardan biri Büyük Çakıl. Güneş batarken bir kaç restoran masalarını tam denizin yanına, çakıl taşlarının üzerine kuruyorlar. Böylece Kaş'ta denize en yakın yemek yiyebileceğiniz büyülü bir ortam oluşuyor. Üstelik Büyük Çakıl'ın restoranları yerli, deniz balığını mutfaklarından eksik etmeyen eski işletmeler. Denizin sesi ve kokusu eşliğinde gün batımına karşı oturmak çok özel bir deneyim, tavsiye edilir...
Antalya'nın Demre ilçesinin yer aldığı bölgede bulunan antik bir Likya kentidir. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ..
13 yerel halk öneriyor
Myra harabeleri
13 Cengiz Sk.
13 yerel halk öneriyor
Antalya'nın Demre ilçesinin yer aldığı bölgede bulunan antik bir Likya kentidir. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ..
14 yerel halk öneriyor
Kaş Belediyesi Acisu Halk Plaji
14 yerel halk öneriyor
gün batımı yaşamak kaş ayagınızın aldında olacak
10 yerel halk öneriyor
Uyuyan Dev, Kaş
10 yerel halk öneriyor
gün batımı yaşamak kaş ayagınızın aldında olacak
9 yerel halk öneriyor
Limanağzı Plajı
9 yerel halk öneriyor